Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç, Yunanistan ve Mısır ortasında 22 Kasım 2022’de imzalanan ‘Arama ve Kurtarma Alanlarında İşbirliğine Ait Mutabakat Muhtırası’ hakkındaki soruya yazılı karşılık verdi.
Bilgiç, denizde arama ve kurtarma bölgelerinin insan hayatını kurtarmaya yönelik hizmet alanları olduğunu belirtti. Bilgiç, bu alanların milletlerarası hukuka nazaran egemenlik alanları olmadığını kaydederek, “Arama kurtarma alanlarına ait kurallar 1979 tarihli Hamburg Mukavelesiyle belirlenmiştir. Mukaveleye nazaran hizmet alanlarının birbirleriyle çakışması durumunda ülkeler Amel birliği yapmakla mükelleftir. Türkiye ve Yunanistan’ın Ege ve Akdeniz’de ilan ettikleri ve Milletlerarası Denizcilik Teşkilatına bildirdikleri denizde arama kurtarma bölgeleri birbirleriyle çakışmaktadır. Yunanistan ülkemizle bu mevzuda Amel birliği yapmaktan bugüne kadar daima kaçınmış ve geçmişte yaptığımız mutabakat tekliflerini de reddetmiştir. Bunun nedeni Yunanistan’ın arama kurtarma hizmet alanlarının egemenlik alanı olduğunu ileri sürmesi ve bunları maksimalist deniz yetki alanı tezleri ile irtibatlandırmasıdır” dedi.
“VAHİM BİR ÇELİŞKİDİR”
Bilgiç, Yunanistan’ın bu yaklaşımının 1979 Hamburg Sözleşmesi’ne ters, gayrı türel bir tavır olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Dolayısıyla Yunanistan ve Mısır ortasında imzalanan mutabakat muhtırasına bu gerçeklerin ötesinde bir mana yüklemek Mümkün değildir. öbür taraftan, Ege’de saf sığınmacıları milletlerarası hukuka ters olarak Geri iten ve hayatlarını tehlikeye atan bir ülkenin şark Akdeniz’de arama kurtarma konusunda mutabakat muhtırası akdetmesi vahim bir çelişkidir. Esasen Yunanistan’ın bu mutabakat muhtırasını imzalamasındaki Temel saik, bu gerçekleri ve Libya’da yol açtığı nihayet skandalı örtbas etme dileğidir. Yunanistan’ın İç ve Hariç siyasetini Türkiye tersliği çerçevesinde şekillendirme teşebbüsü boşuna ve fakat kendisine ziyan verecek bir gayrettir. Türkiye, şark Akdeniz’de ve ötesinde bütün Temel paydaşlarla Amel birliğini ve eşgüdümünü arttırarak hem kendi haklarını hem de KKTC’nin haklarını kararlılıkla müdafaaya devam edecektir. Yunanistan’ın nihayet periyotta istikrarının bozulması da muhtemelen bundan kaynaklanmaktadır.”
Yorum Yok