Cumhurbaşkanlığı ve 28. Devre Milletvekili seçimleri için nihayet düzlüğe girildi. Seçime yanlışsız artan şiddet olayları ve siyasetin kullandığı şiddet lisanı tansiyonu artırıyor. Erzurum‘da Ekrem İmamoğlu‘na yönelik düzenlenen taşlı hamle ile ilgili göz altına alınan 15 kuşkulu özgür bırakıldı. Bunun akabinde Gaziantep‘te AKP’li ve CHP’li partililerin karşılıklı fizikî hengameye girdiği ve aniden Çok kişinin yaralandığı ortaya çıkmıştı.
Yüksek Seçim Kurulu, İçişleri Bakanlığı‘nın, Emniyet ve Acil Durumlar Uyum Merkezi (GAMER) bünyesinde oluşturulacak “seçim modülü” için sandık bilgileri ve seçmen sayılarının iletilmesine yönelik talebini reddetmişti. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı, 14 Mayıs’ta sandık sonuçlarının polis ve jandarma tarafından alınıp excel tablosu haline getirilerek, GAMER’e gönderilmesini kararlaştırdı. nihayet olarak YSK, İçişleri Bakanlığı’nın bu kararını da yasakladı.
Öte Yandan Türk Medya Kümesi sahibi Zeki Yeşildağ‘ın kardeşi Ali Yeşildağ yakın vakitte Önemli yolsuzluk savları ortaya attı. Öne sürülenlere dair rastgele bir soruşturma başlatılmadı.
ANKARA’DAN KULİS BİLGİSİ: SARAYDAN İLETİ GİTMİŞ!
Mustafa Balbay, seçime az kala tırmanan tansiyona dair, “Ben 43 yıllık bir gazeteci olarak toplumu germemek değerine Fazla sağlam kaynaklardan almadığım bilgileri paylaşmadım. İki ay kadar Evvel bir kulis bilgisine ulaştım. Saraydan Lokal idarelere, vilayetlere ve valilere toplumu millet İttifakı’ndan ayrıştırmak için ne yapılsa mübahtır biçiminde yazılı olmayan bir bildiri gitti. Erzurum Belediyesi Ekrem İmamoğlu’un miting yapacağı alana belediye otobüslerini dizince aklıma bu kulis bilgisi geldi. Neyse ki Fazla kalabalık olmayan bir Küme bu provokasyona girişti. O Küme 2-3 bin Benlik olsaydı, devamını öngörmek dahi istemiyorum. İktidarın topluma verecek bir şeyi kalmayınca dehşet verdiğini görüyoruz. Bu türlü durumlarda toplum, ‘eldeki bir koldaki ikiden iyidir’ hissine girer. ‘Azıcık aşım ağrısız başım’ diye düşünür. önce Emniyet ister, umudu ikinci plana iter ve iktidarlar bundan beslenir. Bir İç tansiyon yaratmaktan medet umuyorlar ancak hoş olan Erzurumlular bu oyuna gelmedi. O saldırganların birçoğunun da Erzurumlu olmadığına inanıyorum”
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI MI SUÇİŞLERİ BAKANLIĞI MI?
İçişleri Bakanlığı’nın ısrarlı seçim takip isteğini yorumlayan Balbay, “içişleri Bakanlığı, ‘Suçişleri Bakanlığı’ haline gelmiştir. Türkiye’nin bir nebze hukuk devleti olduğu devirde, seçim sürecinde İçişleri Bakanlığı Müstakil bir şahıs tarafından yürütülürdü. Seçime iki ay kala, İçişleri, eşitlik ve Ulaştırma bakanları istifa ederdi ve bu bakanlıklar Müstakil şahıslar tarafından yürütülürdü. Artık bu üç bakanlığa baktığımızda en politize olmuş bakanlar tarafından yönetiliyor. İçişleri Bakanı adeta Enlem bir YSK kurarak, 14 Mayıs’a müdahale ediyor. Gayesi ne olursa olsun, hakkı yoktur, türel değildir ve cürümdür. Süleyman Soylu bu adımları sarayın bilgisi dahilinde atıyorsa vahim, bilgisi dahilinde atmıyorsa daha vahim. Kemal Kılıçdaroğlu ortada bir görüşmelerimizde söylüyordu, toplumu germeden bir diktatörü sandıkta gönderme yolunda bir strateji güttü lakin bunlar kabul edilemez”
3Y: PALAVRA, YAĞMA, YILDIRMA!
Ali Yeşildağ‘ın yolsuzluk savlarını pahalandıran Balbay, “Bu iktidar 3Y ile geldi. Yolsuzluğu, yasakları ve yoksulluğu ortadan kaldıracaklardı. Yolsuzlukları kanuna uydurdular, yoksulluk tabana yayıldı ve mukadderat haline geldi, yasaklar da düstur oldu. 3Y yerine 3K’ye bıraktı. Yeni 3Y: Palavra, yağma ve yıldırma. Seçime ramak kala bu Cin görüntülerle ortaya atılan her şeye ihtiyatla bakmak lazım. Ali Yeşildağ’ı konuşturan nedir, buna bakmak lazım. Sedat Peker üzere Yeşildağ da tenkitlerini direkt Erdoğan’a yöneltmiyor” yorumunda bulundu.
“BÜLENT ARINÇ UYGUN POLİSTİR”
Balbay, “Yeşildağ ailesi ilginçtir” dedi ve şöyle devam etti:
“Hasan Yeşildağ, Erdoğan’la Bir arada mahpusa girebilmek için hata işlemiştir. Bunu anılarında da yazmıştır. Erdoğan’ın cezaevinde her türlü hizmetine koşuyor. Çıktıklarında da Erdoğan onu pek Fazla ihaleye ortak ederek nemalandırıyor. Bülent Arınç bu türlü durumlarda ‘Soruşturulmalıdır’ der. Biraz farklı konuşuyormuş üzere görünen âlâ polistir. Ona da eyvallah etmiyorum. Bu ülkede savcılar olsa, Sayıştay zati pek Fazla şeyi ortaya koyuyor. Şahsen kabahatin içinde bulunan bireyler bu tezleri ortaya atıyor. Bir ülke düşünün ki, İhale Kanunu’nun aşikâr hususları 100-200 Sefer değişmiş olsun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bütçesi bugün bakkal defterinden daha bozuktur”
“DEVLET KURUMLARI MAFYA OYUNCAĞI HALİNE GELMİŞ”
Sedat Peker ve Ali Yeşildağ ortasında irtibat olabileceğine vurgu yapan Balbay, “Bu isimlerin kontağı olabilir. Bir devletin ne kadar kirli olduğunu suça bulaşmış mafya örgütlerinden öğreniyoruz. Devlet kurumlarının adeta mafyanın oyuncağı haline gelmiş olmasını izlemekteyiz. Kamuoyu üzerinden yapılan bu Cin haberleşmelerde, yalnızca adrese teslim iletiler da olur. Söylediğiniz şeyi yalnızca iletinin amacı anlar. Yeşildağ’ın açıklamalarına bakıyorum, en az elli adet ağır mahkemelik cürüm Mevcut orada. İktidardan tık yok. eşitlik Bakanı seçim çalışmalarıyla meşgul. Bakanlığın imkanları ile seçim kampanyası yürüterek yapabileceği en adaletsiz şeyi yapıyor” formunda konuştu.
Yorum Yok