Yaklaşan cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimleri dünyada yankılanmaya devam ediyor. ABD basını CNBC, seçimlere ait “Türkiye’nin Erdoğan’ı, dünya için yüksek riskler taşıyan dönüm noktası niteliğindeki seçimlerde şimdiye kadarki en şiddetli imtihanla karşı karşıya” başlığını attı.
“Türkiye’nin yıllardır süregelen bir ekonomik krizle karşı karşıya” olduğu yazılan haberde, seçimler için “85 milyonluk ülke için bundan daha kutuplaşmış bir Devre olamazdı” tabirleri yer aldı.
Haberde, “Türkiye ile batı ortasındaki tansiyonun sık sık tırmandığına” işaret edilerek, “Hem milletlerarası hem de Mahallî sesler Türkiye demokrasisinin gün geçtikçe daha az demokratik göründüğüne dair alarm veriyor” denildi.
“KAYGININ YÜKSEK OLDUĞU BİR AN”
Washington’daki Arap Körfez Ülkeleri Enstitüsü’nde kıdemli uzman olarak vazife yapan Hüseyin İbiş, CNBC’ye verdiği demeçte, “Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye, makul, işleyen kurumlara ve nispeten tesirli bir hukukun üstünlüğüne sahip bir devletin, Evvel bir iktidar partisinin ve nihayetinde Biricik bir kişinin iradesi altına nasıl girebileceğinin tartışmasız en canlı şablonunu sundu” dedi.
İbiş, “(Erdoğan’ın) el altından taktikler, hile ve hatta şiddet kullanabileceğinden Fazla telaşlıyım. Natürel ki bu da öbür tarafın çok tedbirler almasına neden olabilir. Bu yüzden derdin yüksek olduğu bir an” sözlerini kullandı.
İbiş ayrıyeten, Erdoğan’ın Türkiye’deki popülaritesinin, “kaybetse bile Ulusal varlığı ve siyaset tesirinin ortadan kalkmayacağını” söyleyerek, “Erdoğan kazanırsa, elbette tıpkı şeylerin daha fazlasını bekleyebiliriz: Türkiye’nin NATO üyeliğinin ve Avrupa ve diğer Batılı devletlerle bağlantılarının huzursuz edici şartlarda devam etmesi. ancak bu pek beğenilen olmayacak” dedi.
“İKTİDAR KAYBEDERSE BU BÜSBÜTÜN EKONOMİK MÜNASEBETLERLE OLACAK”
RANE‘de kıdemli bir Orta şark ve şimal Afrika analisti olan Ryan Bohl ise “Bu katiyetle Erdoğan’ın 2002’de iktidara gelmesinden bu yana karşılaştığı en yakın seçim yarışı olacak” diye konuştu.
Bohl, “Ekonomi Alelade Türklerin en Değerli gündem unsuru ve hükümete olan takviyenin zayıflamasının gerisindeki itici güç. Şayet Erdoğan ve AKP iktidarı kaybederse, bu neredeyse büsbütün ekonomik münasebetlerle olacak” dedi.
“ERDOĞAN’IN İKTİSAT SİYASETİ, YABANCI YATIRIMCILARIN KAÇMASINA neden OLDU”
“Türkiye iktisadının nihayet beş yıldır aşağı taraflı bir sarmal içinde” olduğu ve “bu mühlet zarfında Türk lirasının dolar karşısında %77 değer kaybettiği” belirtilen haberde şunlar kaydedildi:
“Erdoğan, balonlaşan enflasyona Karşın nema oranlarını artırmayı Aka ölçüde reddetti ve bütün ekonomik ortodoksiye karşı nema oranlarını artırmanın enflasyonu kötüleştirdiği konusunda ısrar etti. Bu durum, döviz rezervlerinin azalmasına yol açan lirayı destekleyici değerli merkez bankası müdahaleleri ile birlikte, Türkiye’nin yabancı yatırımcılarının nihayet birkaç yıldır doruklara kaçmasına neden oldu.”
“MUHALEFET KAZANIRSA, YATIRIMLAR ARTABİLİR”
Control Risks‘in kıdemli analistlerinden George Dyson, seçimlerin meselesiz geçmesi halinde “Türkiye’ye yatırımların artacağını düşünüyorum. Bu durum Özellikle muhalefetin kazanması halinde geçerli olacak ve Türkiye’nin demokratik kimliğini gösterecek ve hukukun üstünlüğü konusundaki tasaları azaltacaktır” dedi.
Dyson, muhalefetin kazanması halinde ortaya çıkabilecek mümkün bir bölünmenin “ekonomide Olumsuz bir ivme yaratabileceği” ikazında bulundu. Dyson ayrıyeten, seçim sonuçlarına kaybeden tarafın “hile” argümanlarıyla itiraz etmesi halinde, “ekonomiye duyulan itimadın dramatik bir formda azalacağını” belirtti.
Strategic Advisory Services‘in genel müdürü Hakan Akbaş, “Enflasyonu daha yüksek faizlerle Denetim altına alma gayretleri yakın vadede kur şoklarına neden olabileceğinden bir gecede mucizeler beklenmemeli. Lakin, emniyetli ve ehil bir iktisat grubuna sahip yeni bir siyasi liderlik yatırımcılardan daha Çok takviye ve sabır görecektir” dedi.
Tahıl Mutabakatına dikkat çekilen haberde, “Yine de Türkiye’nin, Ukrayna’nın hayati Ehemmiyet taşıyan Besin ihracatının gereksinimi olan ülkelere ulaşmasına Yardımcı olan ve BM’nin arabuluculuğunda yürütülen Karadeniz tahıl mutabakatı müzakerelerine öncülük etmesi, iktidara kim gelirse gelsin devam edecek üzere görünüyor” denildi.
Yorum Yok