İddianamesi FETÖ üyeliği ve Kozmik Oda’daki rolü nedeniyle 17 Yıl ağır mahpus cezasına çarptırılan eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili tarafından yazılan 28 Şubat davasında eşitlik bekleyişi sürüyor.
Müebbet mahpus cezası mahkumu iken sıhhat problemleri nedeniyle 3 Mart’ta tahliye edilen 91 yaşındaki Emekli Orgeneral Ahmet Çörekçi’nin “hak ihlâlleri” ve eski Kuvvet Kumandanı olduğu için “Yüce Divan” sıfatıyla AYM’de yargılanması gerektiğine ait kişisel müracaatının aylar sonra karara bağlandığı ortaya çıktı.
(Ahmet Çörekçi)
Çörekçi hakkında “Kanuni hâkim güvencesi” ile “Suçta ve cezada yasallık ilkesinin” ihlâl edildiği savlarını Evvel “kabul edilebilir” bulan, akabinde “esas yönünden” yaptığı değerlendirmede “ihlal olmadığı” kararı veren AYM, “aleni ve adil yargılama hakkı” ile “silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin” ihlali istikametindeki savları ise direkt reddetti. diğer kumandanların AYM müracaatları yaklaşık 2 yıldır Karşılık beklerken, ıslak ortalaması 80’in üzerindeki 5 kumandan ise sıhhat problemlerine Karşın hala Sincan ve İzmir/Buca cezaevlerinde tutuklu bulunuyor.
AYM’nin Çörekçi kararına reaksiyon gösteren tıpkı davadan mahpus yatan Emekli Albay Alican Türk ise AYM üyeleri ve siyasi parti genel liderlerine bir name yazdı. Mektupta, İlker Başbuğ hakkında “Genelkurmay liderinin Lokal mahkemede yargılanamayacağı” gerekçesiyle karar bozan AYM’nin Çörekçi Paşa hakkında tam aksisi karar vermesine dikkat çeken Türk, “Aynı AYM’nin kendi kararını çiğnemesi Enteresan olmadı mı?” sorusunu yöneltti.
(Alican Türk)
“HUKUKÇU OLMAYA BİLE GEREK YOK”
28 Şubat davası yargılamalarının asla ve muhakkak adil olmadığına vurgu yapan Türk, yargı sürecindeki hak ihlâllerinden Biricik tek örnekler sıralayıp “Bu mu adil yargıla(n)ma?” diye sorduğu mektubunu şu sözlerle tamamladı:
“Bir hukukçu değilim, lakin 28 Şubat davasındaki hukuksuzlukları ayrım etmek için hukukçu olmaya gerek bile olmadığını düşünüyorum; davayı objektif gözle biraz yakından takip eden herkes Lokal mahkemece yapılan yargılamanın ve verilen cezaların adil olmadığını Fazla net görüp anlayabilir. Dahası, gerek Lokal mahkemenin gerek İstinaf Mahkemesi’nin ve gerekse Yargıtay ilgili dairesinin, geçersizlikleri kanıtlanmış evrakları ‘gerçekmiş’ üzere kabul ederek hukuku çiğnediğini, hasebiyle kabahat işlediklerini düşünüyorum. Aziz Mahkemenizin de kendini kurumsal bir dayanışma içinde hissedip başkalarını aklayacak duygusal bir tavır içinde olmamasını dilerim.”
“NİYET BAŞKA”
Yaşanan gelişmeler sonrası Cumhuriyet’e konuşan Türk, “Her evresiyle FETÖ kumpası olan davada AYM’nin verdiği karar nihayet derece çelişkilidir. Çünkü davadaki Tüm kumpaslar, hukuksuzluklar, üretilmiş Düzmece evraklar, tahrif edilmiş yazılar, Düzmece imzalar vs. Biricik tek ve itiraz edilmesi Mümkün olmayacak en somut delilleri ve fotoğraflarıyla – çıplak gözle görülecek formda – göz önüne serilmiştir. Anlaşılan Çörekçi Paşa kararıyla bir yandan kumandanları sıhhat nedenleri gerekçesiyle – Alışılmış hayatta kalmayı başarırlarsa – birer ikişer özgür bırakıp, diğer yandan da AYM üzerinden müracaatları reddedip 28 Şubat’ı vuruş olarak kayıtlara geçirmek istiyorlar” dedi.
Tahliye kararlarında da “Cumhurbaşkanı’nın insafı” algısı yaratıldığına dikkat çeken Türk, “Bu ikili halla güya kumandanlar hatalıymış da Cumhurbaşkanı tarafından affedilmişler imajı çizilmek isteniyor” sözlerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
2011 yılında, 28 Şubat periyodunun başbakanı Necmettin Erbakan’ın ömrünü yitirmesi sonrası, bugün FETÖ’den hükümlü eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, 28 Şubat MGK kararlarını ve o kararlardan 3.5 ay sonra Erbakan’ın istifasını “askerî darbe” olarak tanımladı. Başlattığı soruşturma kapsamında Nisan 2012’de dalgalar halinde tutuklamalar, Eylül 2013’te duruşmalar başladı. Yaklaşık beş Yıl süren Mahallî mahkeme 21 sanığa ağırlaştırılmış müebbet cezası, 68 sanığa beraat kararı verdi, 10 sanık için Vakit aşımı kararı alındı. İstinaf Mahkemesi de kararları neredeyse motamot kabul etti.
İstinaf’tan sonra belgeye bakan Yargıtay, 30 Haziran 2021’de 21 sanığın 14’ünün cezasını onadı. 19 Ağustos 2021’de 14 general cezaevine konuldu. Er rütbesine indirilen 14 generalin 8’i farklı vakitlerde sıhhat gerekçesiyle tahliye edilirken, Emekli Korgeneral Vural Avar, sıhhat sıkıntılarına Karşın tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi’nde 20 Aralık 2022’de ömrünü yitirdi.
Halen (E) Org.Fevzi Türkeri (82), (E) Korg. Yıldırım Türker (82), (E) Tümg. Cevat Temel Özkaynak (78) ve (E) Tümg. Erol Özkasnak (77) Sincan Cezaevi’nde, (E) Org. Çetin Doğan (83) ise İzmir / Buca Cezaevi’nde bulunuyor. Beş komutanın cezaevindeki müddetleri 20’nci aya yaklaştı.
Anayasa Mahkemesi yargı sürecinde “hak ihlâli olmadığına” karar verip kumandanların cezalarını onarsa, dava bu Defa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşınacak.
Yorum Yok