Trabzon Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Mikoloji (Mantar Bilimi) Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Sesli, yağmurların uzun sürmesi nedeniyle toprağın gevşediğini ve Fazla Çok mantar ortaya çıktığını söyledi. Prof. Dr. Sesli, “İnsanlarımız atasal olarak bunları evvelden tanıyordu Lakin kırsaldan kentlere göç ve tekrar tıpkı yerlere ziyaret yahut Geri yerleşme nedeniyle vatandaşların bu kültüründe azalma var. Beşerler mantar toplarken Fazla dikkatli olmaları gerekiyor. Mantarlar hakkında her haber yapıldığı Vakit bu değerli tabiat varlığının Aka ölçüde Kötü propagandası yapılmış oluyor fakat bu bir trafik kazası üzere bir şey. Tabiatta zehirli mantara denk düştüğümüzde, tehlikeli mantarları topladığımızda bunların bir kısmı sindirim bozukluklarına yol açarken, bir kısmı da öldürücü oluyor” dedi.
‘EN Çok GÖRÜLEN KÖYGÖÇÜREN MANTARI’
Bölgede mevsimsel olarak en Çok görülen mantarın, Kamu ortasında ‘Köygöçüren’ olarak bilinen ‘Amanita phallloides’ çeşidi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sesli, “Bu mantar birtakım çeşitlere yakın görünür, amatör bir insan baktığı Vakit ayrım edemeyebilir. ‘Amanita phallloides’, dünyanın en Fazla zehirleyen mantarı, literatüre nazaran 1 santimetreküpü dahi insanı öldürebiliyor. Ayırt etmede yanlış sistemler var. Ağaç üzerinde yetişen mantar zehirli değildir yahut gümüş kaşık içerisindeki renk değişikliği üzere durumların hiçbirisi yanlışsız değil, yanlış inanıştır. Kökündeki renk değişikliğine bakın, bu hafif zehirli bir mantar. Üzücü kokulu mantar, cıvık yapılı ve renkli olanlar asla tüketilmemeli lakin istisnalar da var. örneğin Kırmızı renkli bir mantar olan ‘Sezar mantarı’ Fazla değerli bir besin lakin buna Fazla benzeyen ve zehirli olan Sinek mantarı dediğimiz ‘Amanita muscaria’ tipi vardır. Sinek mantarının başkasına nazaran üzerinde ak benekler vardır” diye konuştu.
‘DAHA ÖLÜMCÜL OLABİLİYOR’
Türkiye’de görülen zehirlenme hadiselerinin ‘Köygöçüren’ olarak bilinen ‘Amanita phallloides’ tipi mantar olaylarına benzediğini anlatan Prof. Dr. Sesli, şöyle devam etti:
“Trabzon ve Ordu birbirine yakın. Şu sıralarda en Çok Köygöçüren mantarını görüyorum. Muhtemelen odur lakin daha az zehirli olanlardan Fazla ölçüde tüketmişlerse durum değişebilir. Mantarı ne kadar tükettiğimiz de kıymetli. Yedikten sonra Çabucak yahut yarım ile 1 saat içerisinde zehirlenme yapan mantarlar Fazla öldürücü değildir. Ama Çabucak tesiri ortaya çıkmayıp 5-6 gün sonra belirtileri oluşmaya başlayan mantarlar karaciğere, böbreklere Önemli ziyanlar verdiğinden epey fazla, yüzde 50’nin üzerinde ölümcül olabilmektedirler. En düzgünü kendi yöremizdeki mantarı tüketmek. Öbür bir yöreye gittiğimizde kendi yöremizdeki Cin olduğunu sandığımız mantar aslında Öbür bir mantar olduğundan, halkımız bunları rahatlıkla karıştırabiliyor. Zehirli mantarların sapının üst kısmında ‘yüzük’ yahut ‘çanak’ denilen kısım vardır ve rengi yeşilimsidir. Bu çanağın bulunduğu mantarların Fazla azı besin olarak tüketilebilir, buna dikkat etmek gerek. Toplandıktan kısa müddet sonra renk değişikliğine uğrayan ve kökünde sararma olan mantarlar tüketilmemeli.”
Yorum Yok