Sosyal medyada muhafazakar bayan ve erkekler tarafından paylaşılan ‘parti’ manzaralarının akabinde, Abdurrahman Dilipak’ın dört sene Evvel yazdığı yazma toplumsal medyada tekrar gündeme oturdu.
Dilipak’ın yazısı şu haldeydi:
“Fuhuş, uyuşturucu, marka ve lüks tutkusu derken, bizim ‘modern muhafazakarların’ geldiği nokta, dudaklarınızı uçuklatacak hale geldi.
Su geçiren oje, abdeste pürüz olmayan rujlarımız Mevcut artık.
Helal likör, helal bira, helal şampanyalarımız var.
Yakında helal etiketli rakı da çıkar.
Hani biz diğerlerine benzemeyecektik?
Siyasilerimiz, bürokrasimiz, ahlak zafiyeti içinde.
Bebeğin cinsiyetini kestirim partisi diye bir parti duydunuz mu siz?
After umre party var.
Eskiden hac ve umreden dönenlerin meskeninde kutlama ziyaretleri olurdu, tebriğe gelenlere tesbih ve seccade İkram edilirdi, fakat bu işin bir adabı olurdu.
Rock müzik eşliğinde zikir party’si bile Mevcut artık.
Yatlarda happy birthday party üzere rezaletler de yok değil.
Hepsi tesettürlü tabii!
Ramazan iftarını party’e dönüştürenler var, şatafat, müzik, bayanlı erkekli rengarenk giysiler içinde semazenlerle başlıyor.
Baby shower party çıkmış.
Bekarlığa veda partisi ismi altında fuhuşa özendirenler bile var.
Tesettürlü ancak, lüks, israf, ne istersen var.
Artık bu işler için ajanslar var, altın kaplamalı pasta sunumlarına kadar, Körfez ülkelerindeki rezillikleri aratmayacak her şey var.
Haram Nakit cüzdanda durduğu üzere durmuyor.
Bu işlerin içinde siyasalların, bürokratların yakınları var.
Bunlar biliniyor.
Yat partilerinde konken oynayan tesettürlü hanımlar var.
Başörtüsü başörtüsü olmaktan çıktı, aksesuara dönüştü.
Namazı spora, orucu diyete dönüştürürlerse, şaşmayın.
Hac da turizm olur.
Zaten ismi şimdiden aşikâr, hac ve umre turizmi.
Kurban da kebap bayramı olunca, bu Amel tamam.
Sakal bırak, başörtüsü tak, sonra onlar ne yapıyorsa birebirini yap.
Seremoni, ritual, ikonalar, hepsi birebir.
Gay dergahlarına az kaldı.
Aşağılık kompleksi bizi mahvediyor.
Sadece makam sahiplerinin değil, her düzeyin ayağı kayıyor.
Yakında piercingli, tattolu imamlar görürsünüz.
Artık ilahiyatlarda bile namaz kılanlar yüzde 50.
İnandığımız üzere yaşamayınca, yaşadığımız üzere inanmaya başladık.
Bunun sorumlusu kim?”
Yorum Yok