Kemal Kılıçdaroğlu: Seçim 14 Mayıs’ta olacak, sandığa gideceğiz; Türkiye’yi büyüteceğiz

CHP lideri Kılıçdaroğlu, bugün ve yarın yapacağı bir sıra ziyaret için Gaziantep’e gitti. Kentte bir otelde düzenlenen “Güneydoğu Hemşehri Buluşması” programında, AKP genel Lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim tarihi için işaret ettiği 14 Mayıs tarihine ait olarak açıklamalarda bulundu. 

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının satırbaşları:

“NASIL OLUYOR DA Biricik YÜZÜK SAHİBİ OLANLAR BUGÜN SARAYLARDA OTURUYORLAR”

• Ülkemizin Fazla Değerli meseleleri var. Bu meselelerin bir formuyla aşılması lazım. Beni dikkatle dinlemenizi isterim. Evet, kaygılarımız var. fakat bu sıkıntıları çözmek, bizim elimizde. Problemleri çözecek şahısları iktidara taşıdığımız vakit, çözülmeyecek hiçbir Sorun kalmaz. Bu işin sırrı nedir? Bu işin sırrı şudur. İktidara taşıdığınız şahıslar, iktidardayken mal varlığı edinmezse yani zenginleşmezse, o Vakit halka hizmet ediyor demektir. fakat zenginleşirse, mal mülk sahibi olursa; kendi malını mülkünü korur, vatandaşı korumaz. İşin sırrı budur. O nedenle geçmişte, ‘Benim Biricik bir yüzüğüm var, Öbür bir şeyim yok’ diyenler; bugün saraylarda oturuyorsa, şu soruyu kendinize soracaksınız: Nasıl oluyor da Biricik yüzük sahibi olanlar bugün saraylarda oturuyorlar.

Eğer hepimiz sağduyulu düşünürsek, sandığa giderken elimizi vicdanımıza koyarsak ve oyumuzu eşitlik için, hak için, hukuk için kullanırsak; evlatlarımızı düşünürsek, komşumuzu düşünürsek, işsiz evladımızı düşünürsek oyumuzun rengini değiştirmek zorundayız. Eski alışkanlıklarımızı bir tarafa bırakmak zorundayız.

“BERABER YÜRÜDÜĞÜMÜZ Vakit çok DAHA GÜÇLÜ OLACAĞIZ”

• Evet, dört tarafımız ateş çemberi. Farkındayız hepimiz. Bu hoş ülkede daima birlikte huzur içinde yaşamak varken niçin arbede ediyoruz? İlah aşkına bana söyler misiniz, biz neden insanların kimleri, inançları, Ömür stili üzerinden Siyaset yapıyoruz? Bunları bir tarafa bırakalım. Allah’ın yarattığı en değerli varlık insandır. Beşere hürmet göstermemiz lazım. İnsanın kimliğine, inancına, Ömür üslubuna hürmet göstermek zorundayız. Hiçbirimiz anne, babamızı seçme hakkına sahip değiliz. lakin Ebeveyn ve babamızla gurur duyarız. O Vakit kimlik siyasetin konusu olmaz. İlah ile kul ortasına kimse girmez. İnanç, Siyaset konusu olmaz. Kimin inançlı, kimin inançsız olduğunu yalnızca Aziz yaratan bilir. Kimse bilmez. O Vakit insanların inançları, Ömür üslubu üzerinden neden Siyaset yapılıyor?

Kesinlikle ancak muhakkak; yeni bir Türkiye istiyorsak, kendi içinde barışık bir Türkiye istiyorsak, kamplaşma olmasın artık bu memlekette diyorsak yeni bir Siyaset anlayışına gereksinimimiz var. birlikte yürüyeceğimiz bir Siyaset anlayışına muhtaçlığımız var. birlikte yürüdüğümüz Vakit Fazla daha kuvvetli olacağız.

• CHP elbette tarihî kökleri olan, Çehre yıllık bir parti. Bizim kusurlarımız olmadı mı? Bizim de yanlışlarımız oldu. Madem İçten bir toplantıdayız, madem beraberiz benim de özeleştiri yapma üzere bir misyonum olmalı ve benim de sizlerle helalleşmem gerekiyor. Bunu da Anlatım etmem gerekiyor. Biz yeri geldi Ankara’da oturduk. Hoş nutuklar attık. lakin gelip sizin sofranıza oturmadık. Çayınızı, kahvenizi içmedik, derdiniz nedir diye sormadık. Ankara’da oturduk, bize oy verin dedik. Siz de haklı olarak dediniz ki gelmediniz, oturmadınız, konuşmadınız, kederimizi dinlemediniz, ben sana niçin oy vereyim… Haklı mı? Vatandaş haklı.

“GÜNÜN 24 SAATİ ÇALIŞIYORUZ”

Şimdi ne yapıyoruz, günün 24 saati çalışıyoruz. Her yere gidiyorum. fakat her yere gidiyorum derken şunu bilmenizi isterim, toplumun sahipsiz kaldığı, sahipsiz addettiği yahut Siyaset kümesinin sahiplenmediği bireylerin yanına gidiyorum. Onların sıkıntıları ile dertleniyorum ve tahlil üretiyorum. Bu bölgeden yani Doğu, Güneydoğu’dan Ankara, İstanbul Aka kentlere gidip çöplerden kâğıt toplayanların hakkını, hukukunu savunan bu kardeşinizdir. Onlarla birlikte olup onların problemlerine tahlil üreten bu kardeşinizdir.

• Her gün karşılaştığımız fakat görmezden geldiğimiz insanların hakkını, hukukunu savunacaksınız. Onlar avukat tutamazlar. Hak talebinde bulunduklarında belediyesi, zabıtası gelir onları götürür, haklarını dahi arayamazlar. Şayet Siyaset yapıyorsanız onların hakkını hukukunu savunacaksınız. Bu ülkede herkesin karnı doymalı. Herkesin işi, maaşı olmalı. Hiçbir Ebeveyn evladını aç yatağa yatırmamalı. Hiç korku etmeyin. İlah nasip eder, sizlerin oylarıyla iktidara geldiğimizde göreceksiniz hiçbir aile toplumsal devlet nerede demeden o devlet onun yanında olacak. Sizin yanınızda olacak.

“ADALET İÇİN 450 KİLOMETRE YÜRÜDÜYSEM BU ÜLKEDE eşitlik GELSİN DİYE YÜRÜDÜM, KEYFİME YÜRÜMEDİM”

Bu ülkede birileri 4, 5, 6 yerden maaş alırken sizin üniversiteyi bitiren çocuğunuz yıllardır işsiz geziyor. Onun hakkını kim koruyacak, yanında kim duracak? korku etmeyin bu kardeşiniz duracak. Elektrik faturasını ödemedi diye elektriği kesilenler var. Bir kişi, beş şahıs değil yüzbinler hanenin elektriği kesildi. Su parasını ödeyemediği için suyu kesilen yüzbinlerce aile var. Doğalgaz faturasını ödeyemedi diye doğalgazı kesilip kışın ortasında soğuğa terk edilen yüzbinler aile var. Bunların hakkı, hukuku ne oluyor? Adaletse bu eşitlik nerede? Bir insanı, aileyi, çocuğu susuz bırakmak nedir? Kışın ortasında meskende soğuğa terk etmek nedir? Elektriğini kesmek nedir? Şayet bu adaletsizlikse hepinizin bu adaletsizliğe karşı çıkması lazım. eşitlik için 450 kilometre yürüdüysem bu ülkede eşitlik gelsin diye yürüdüm, keyfime yürümedim.

• Yüzbinlerce hanenin hakikat dürüst geliri yokken çocukları kuru ekmek yerken birileri lüks Ömür içinde israf yapıyorsa ne demek ya 13 uçağı olsun bir kişinin. Ne yapacak 13 uçak. Sizin paralarınız, vergileriniz ile alıyor. Devlette israf haramdır. Nokta. İslamiyet’te, inancımızda israf haramdır. İsraf yapanlar kimin parasını harcıyor? İşte o yoksul fukaranın parasını harcıyor.

“BU ÇABAYI BİRLİKTE, birlikte VERECEĞİZ”

Emekliyi de biliyorum, emeklinin durumunu da biliyorum. Size çay kaşığı ile verdiler, kepçe ile de Geri alıyorlar. O denli bir noktadayız ki yarın domatesin, makarnanın, pirincin, mercimeğin fiyatı ne olacak kimse bilmiyor. önce bu ülkeye istikrar, siyasi istikrar gerekiyor. Biz altı başkan bir ortadayız. Hepimiz demokrasi istiyoruz. Hepimiz bu ülkede insanların rahat yaşamasını istiyoruz. Bunun çabasını veriyoruz. Bu çabayı birlikte, birlikte vereceğiz. birlikte vermezsek başarılı olamayız. Bir elin nesi Mevcut ancak iki elin sesi var.

“SURİYE SİYASETİ HAKİKAT MU, YANLIŞ MI?”

• Bir devlet bir şahsa teslim edilemez. Dünyada örneği yoktur. Devleti bir bireye teslim ettik, yarın sabah ne olacağı aşikâr değil. İşsizlik, haydi Gaziantep bu bölgenin en kuvvetli vilayetlerinden birisi. Bunu biliyorum. Endüstrici, tarımı güçlü. lakin yalnızca Gaziantep’te Fazla sayıda işsizin olduğunu biliyorum. 500 bini aşkın Suriyeli kardeşimizin olduğunu biliyorum. İlah aşkına bana söyler misiniz bu Suriye siyaseti yanlışsız mu yanlış mı? Bizim Suriye ile ne kavgamız var? Niçin Suriye’ye girdik biz? ‘Efendim Emevi Camii’nde 24 saatte namaz kılacaklar.’ 24 saatte girecekleri 3 milyon 600 bin Suriyeli geldi. Bu resmi sayı. Burada yaşayan Suriyeli sayısının 500 bin olduğu söyleniyor. Kimin ne yaptığı aşikâr değil. Biz karnımızı doyurduk, artık onların karnını doyuracağız. Irkçılık yapmadan onları kendi akrabamız olarak biliyoruz onları en geç iki Yıl içerisinde kendi iradeleri ile Suriye’ye göndereceğiz. Hepsi gidecek göndereceğiz.

“TÜRKİYE’DEN ÇALINIP Yurt DIŞINA GÖTÜRÜLEN O MİLYON DOLARLARIN TAMAMINI TÜRKİYE’YE GETİRECEĞİM”

 Bir kentte yaşanıyorsa o kentte yaşayan herkesin o kente sağladığı imkanlardan yararlanması lazım. Köyden kente gelindiği Vakit çocuklarınız kuş, ağaç, park görmek ister. Parkta yaşlılar, gençler, çocuklar olsun eğlensinler diye. Kentin bir tarafına bakar öteki tarafını yoksun eder, hizmet götürmezseniz hizmet götürmediğiniz taraf hala iktidara en Aka oyu verirse orada bir yanlışımız Mevcut demektir. Bir şey söyleyeceğim, siyasete girdiğim gün kendi mal varlığımı internet siteme koydum. Kendi kazandığım, alın teriyle kazandığım. Bana söyler misiniz iktidar sahiplerinden hangisi mal varlığını sitesine koyuyor? Buradan milyon dolarları göndereceksin Amerika’ya. Orada kızın var. Burada oğlun. Orada yapacaksın gökdelen, daima birlikte seyredeceğiz. Size Laf veriyorum şark ve Güneydoğulu kardeşlerim, Türkiye’den çalınıp Yurt dışına götürülen o milyon dolarların tamamını Türkiye’ye getireceğim ve size vereceğim. Hiç tasa etmeyin.

“ONLARIN ÖNÜNDE DİZ ÇÖKEREK ONLARA İTAAT ETMEK VARSA BİZ AYAKTA ÖLMEYİ HER Vakit TERCİH EDERİZ”

• Yolsuzluk yapanlar, beytülmale el uzatanlar, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenler Şayet bu günahsa ya arkadaşlar Ulu yaratan bile ‘Her türlü günahla gelin ancak kul hakkı ile karşıma gelmeyin’ demiyor mu? Pekala kul hakkı yiyenler neden iktidarda? neden onlara oy veriliyor? neden onlar iktidar yapılıyor? Şayet en Aka günahsa, en Aka günah işleyenlere neden oy veriyoruz, neden iktidar yapıyoruz? Daha Çok kul hakkı yesinler diye mi? O nedenle söylüyorum, sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu o denli kullanın. O Vakit göreceksiniz Türkiye yeni bir sürecin içine girmiş olacak. Ve büyüyecektir Türkiye.

Uyuşturucu baronlarının, mafyanın Türkiye’de cirit attığını da biliyorsunuz. Milyonlarca evladımızın, genç çocuklarımızın zehirlendiğini biliyorsunuz. Antep’te sizlere Laf veriyorum; o uyuşturucu baronlarının, o mafyanın bu topraklardan kökünü kazıyacağım. Tamamını, fakat tamamını yok edeceğim. Onlar tehdit ediyorlar, biliyorum. Bizim Allah’tan Öbür korkacağımız kimse yoktur. Tehditlerine Pabuç bırakmayacağız. Çaba ise sonuna kadar çaba edeceğiz. Onların önünde diz çökerek onlara itaat etmek varsa biz ayakta ölmeyi her Vakit tercih ederiz.

“ŞİMDİ KAPI KAPI GEZIYORLAR, EL ETEK ÖPÜYORLAR. NASIL BARIŞACAĞIZ DİYE…”

• Sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Cumhuriyeti yine inşa edeceğiz. Cumhuriyetin 100. Yılında hoş Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız. Bu Aka topraklarda hala mercimeği, fasulyeyi, buğdayı, pirinci, canlı hayvanı, eti dışarıdan alıyorsak; hepsine dolar ödeyeceğiz. Şanlıurfa’ya gittiğimde çiftçiler en Fazla elektrikten şikâyet ettiler. Dedim ki büyükşehir belediye başkanlığını bize verin elektriğin tamamını çiftçilere parasız vereceğiz. Sayın Erdoğan dedi ki, ‘Elinden tutan mı var, yap.’ Yaptım. Denizli’nin Bozkurt ilçesinde belediye liderimiz güneş panellerini kurdu, güneşten elektrik elde ediyor, çiftçiler bir kooperatif kurdular, çiftçilere elektriği parasız veriyor. Allah’ın güneşi parasız. doğal gaz, kömür, petrol lobilerine teslim olmuşlar. Bir şeyi unutmayın. Çehre yıllık bir gelenekten geliyoruz. Kuvayı Milliyeciyiz. Hiçbir emperyal güce asla teslim olmayız. Tüm komşularımızla kavgalıyız. Komşuları bıraktık, Mısır ile kavgalıyız. Artık kapı kapı geziyorlar, el etek öpüyorlar. Nasıl barışacağız diye… Yapamazlar. ancak biz yapacağız.

“SANDIKLAR GELECEK; 14 MAYIS’TA SEÇİM OLACAK”

Burada yaşadığınız meseleleri, aşağı üst; giderseniz İzmir’in varoşlarında da yaşandığını görürsünüz. İstanbul’un varoşlarında da birebir sıkıntıların yaşandığını görürsünüz. Türkiye Fazla hoş bir ülke. Bu ülkede kamplaşmak yerine niçin kucaklaşmıyoruz? Hengame etmek yerine niçin barışmıyoruz. Ayrılmak yerine niçin birleşmiyoruz? Komşu komşunun kimliğini, inancını sormaya başladı. Buradan Türkiye’yi inşallah çıkartacağız. Evlatlarımız umutsuz, sanki Türkiye düzelir mi diye… Türkiye düzelecek. Ortamızda yaşayan 3 milyon 600 bin Suriyeli, vakti geldiğinde Türkiye’ye turist olarak gelecekler. Bizim otellerde kalacaklar. Düğünlerini burada yapacaklar. Kimseye düşmanlık etmeden, kimsenin kimliğini sorgulamadan, birlikte bu ülkede huzur içinde yaşayacağız. Bize inancın. Sandıklar gelecek, 14 Mayıs’ta seçim olacak. Sandığa gideceğiz, Allah’ın müsaadesiyle daima birlikte yeni bir başlangıç yapacağız. Hoş bir başlangıç yapacağız. Türkiye’yi büyüteceğiz.”