Devrim Hareketi, SOL Parti, Türkiye Komünist Hareketi ve Türkiye Komünist Partisi‘nin kurucu bileşeni olduğu Sosyalist Sıkıntı Birliği‘nden (SGB) AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın üçüncü Defa cumhurbaşkanlığına talip olmasına karşı kapsamlı bir İzah geldi.
Erdoğan’ın seçimleri yenileme yetkisini kullanarak seçim tarihini öne çekmeye çalıştığı belirtilen açıklamada, Anayasa’nın 101. hususuna nazaran Erdoğan’ın adaylığının önünün kapalı olduğunun altı çizilerek “Üçüncü Sefer Namzet olabilmesine ait Anayasanın 116/3 unsurunda Biricik bir istisna kararı var: O da Cumhurbaşkanının ikinci devri sürerken Meclis’in beşte üç çoğunlukla seçim kararı alması. Halbuki Meclis bu türlü bir karar almış değil ve aslında muhalefetin takviyesi olmadan iktidar partilerinin 360 oya ulaşması Mümkün değil. Meclis içi muhalefet partileri de Meclis’in bu türlü bir karar almasına bu saatten sonra Meclis içi muhalefet partileri de Meclis’in bu türlü bir karar almasına bu saatten sonra razı olmadıklarını açıkladılar. Hasebiyle Erdoğan’ın atılımı bir çaresizlik çıkışı olduğu kadar Anayasa’yı yok sayma pişkinliğinin de devamıdır” denildi.
Açıklamanın devamı şöyle:
ERDOĞAN NE HUKUKU NE MUHALEFETİ CİDDİYE ALIYOR: AKP, durumu kurtarmak için yorum cambazlıklarıyla Anayasanın etrafından dolanabileceğini sanıyor: Erdoğan’ın 2017 Anayasasına nazaran bir Kez seçildiğini, hasebiyle ikinci periyodu için türel bir Mani olmadığını savunuyor. Yani 2007 değişikliğini yok sayıyor; Halbuki Cumhurbaşkanı seçilme metodu 2007 Anayasa referandumu ile değişmişti ve 2017’de buna dokunulmadı. Yani Erdoğan birinci Kez 2014’te seçilmişti, 2019’da ise ikinci kere. AKP, bunlardan birincisini yok sayarak hukuka takla attırmaya çalışıyor. var şartlarda üçüncü Defa Cumhurbaşkanı adayı olamayacağı Fazla Aleni olan Erdoğan ne hukuku ne muhalefeti ciddiye alıyor.
ALTILI MASA HUKUKSUZLUĞA ORTAK OLMAKTA: Muhalefeti ciddiye almıyor zira Altılı Masa partileri, Erdoğan’ın üçüncü Kez Namzet olmasının hukuksuz olduğunu vurgulamakla yetiniyor. ancak bu hukuksuzluğu Yüksek Seçim Kurulu’na götürmeyeceklerini zira oradan Erdoğan lehine karar çıkacağını da peşinen kabul ediyor. Güzel de anayasayı bugün savunmazsanız yarın YSK seçim sonuçlarını iktidar lehine değiştirirse ne yapacaksınız? Hasebiyle Altılı Masa muhalefeti, hukuksal çabaya girişmeyerek, bu hukuksuzluğa ortak olmaktadır. Bunu halka kabul ettirmenin fiili bir payandası durumuna düşmektedir. İktidarın hukuksuzluğunu ve muhalefetin peşinen yenilmişlik halini halkın kabul etmesi beklenmemelidir.
SİYASİ OLARAK DA LEGAL DEĞİL: Erdoğan, Cumhuriyet’in Tüm kazanımlarını tasfiye etmiş, laikliği ayaklar altına almış, bütün kurumları dinci temellerde yine düzenlemiş, ülkeyi işverenlere teslim etmiş, halka düşmanlığı düstur haline getirmiş, emperyalist ülke ve monopollerin dostu olmuş bir otokrattır. Adaylığı hukuka muhalif olduğu üzere, siyasi olarak da yasal değildir. Zira ülkenin Ufak bir azınlığını oluşturan işverenlerin çıkarları için her türlü hatası işlemiş, milyonlarca işçiyi açlık ve yoksulluğa, Amel cinayetlerine mahkûm etmiştir.
DESTEK VERENLERİ UNUTMADIK: Bugün muhalefet Erdoğan’ın hukuksuz adaylığını sindirebiliyorsa bilinsin ki Sosyalist Güç Birliği olarak bunun halka dayatılmasına sonuna kadar karşı çıkacağız. Halkın, kurtuluşu Davutoğlu’ndan, Akşener’den, Babacan’dan, Karamollaoğlu’ndan beklemesinin yanlışlığını halka anlatmaktan Geri durmayacağız. Bugüne kadar AKP’nin kurduğu rejime direkt yahut dolaylı dayanak verenleri de unutmadık.
“HER CEPHEDE ÇABAYI YÜKSELTECEĞİZ”
Sosyalist Güç Birliği açıklaması şu vurguyla nihayet buldu:
“Şimdi bir Kez daha Erdoğan’ın hukuksuz adaylığının kabul edilmesini, işçilerin Düzmece umutlarla hareketsiz bırakılmasını isteyenleri Sosyalist Sıkıntı Birliği olarak uyarıyoruz: Erdoğan’ı sıkıştığı yerden çıkarmaya çalışmayın, iktidarı halkın örgütlü çabasından kurtarmaya çalışmayın. Erdoğan cumhurbaşkanı adayı olamaz. Hiç kimse halkımıza ‘kaderine razı ol’ diyemez. Sosyalist Güç Birliği Erdoğan’ın adaylığına karşı her cephede çabayı yükseltecektir.
Bundan bu türlü Sosyalist Sıkıntı Birliği işçi halkın sözcüsü olarak Siyaset sahnesinde yerini almıştır. Yaşasın İşçilerin Cumhuriyeti!”
Yorum Yok